Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TRT Haber’de soruları yanıtladı.
Ticaret Bakanı Bolat’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Hükümetimiz 3 Haziran tarihinde açıklandıktan sonra biz de Ticaret Bakanı olarak Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından atandık. Baktığımızda özellikle COVID döneminden başlayarak gerek tedarik krizleri gerekse lojistik krizleri nedeniyle dünyada, arz talep dengesizliğinden dolayı bir çok üründe anormal fiyat artışları ve yüksek enflasyon dalgası meydana geldi. Bu bütün dünyada aşağı yukarı son 40 yıldır görülmemiş bir enflasyon dalgası oldu. Yüzde 1, yüzde 2’dir ki AB ya da ABD’de yüzde 10’lar, yani 8-10 katı bir enflasyon artışı, bizim ülkemizde de bu oldu.
Bunun en çarpıcı alanlarından birisi otomotiv sektörüydü. Çip krizi denildi, lojistik krizi denildi. Baktığınızda araç bulunmaması, özellikle sıfır araçların ortada olmaması, bunların büyük ölçüde stoklandığı ihbarları ve bilgileri, müşterilere karşı araç yok deyip anormal taleplerde bulunmak ve çeşitli haksız ticari uygulamalar gibi düzenlemeler oldu. Hükümetimiz bundan 1 buçuk yıl önce 6 ay 6 bin kilometre sınırlaması getirmişti. Çünkü bu da şundan kaynaklanıyor. Araç sıkıntısı olduğu için bugün aracı al, yarın üzerine yüzde 30, yüzde 40 koy sat gibi uygulamaları önlemek amacıyla bunlar yapılmıştı. Biz de göreve geldikten sonra bu noktada önce tebdili kıyafetle denetimlerimizi artırdık. Hükümet olarak Cumhurbaşkanımızın da bize verdiği talimat bu piyasayı toparlayın, düzenleyin olmuştu. Bu noktada 6 ay 6 bin kilometre sınırlaması ikinci elde sadece yetkili satıcılar için söz konusuydu. Biz bunu bireysel satıcılar için de bir temmuz itibarıyla uygulamaya başladık. Hem yetkili satıcılar için süreyi uzattık hem bireysel satıcılar için sınırlamayı getirdik. Noterler Birliği kanalıyla, noterlerle güçlü bir iş birliği yaptık.
Ardından bugün aracı al, yarın üzerine fiyat koyup internet sitelerinde ilan et yapılıyordu. Bunu da yasakladık. İlan sitelerine bu konuda sorumlu tuttuk. Bu ilan yasağına uymayanlara da ciddi para cezaları uygulayacağımızı ilan ettik. İhlal edenlere de uyguladık. Son olarak da birinci elden daha yüksek ikinci el satış fiyatı yazamayacaklarını ilanlarda bir yönetmelikle getirdik. 31 Ağustos’ta da emlak ve oto piyasasında sahte ilanlar yoluyla organize bir şekilde fiyatları şişirme, spekülasyon çalışması içinde, manipülatif uygulamalara karşı da ilan sitelerini de sorumlu tutan çok önemli bir yönetmelik değişikliği yaptık. İki ay süre verdik. 1 Kasım’da uygulanmaya başlanacak. Buradaki bütün amacımız, piyasanın kesinlikle denetlenmesi, düzenlenmesi, adil, istikrarlı bir şekilde satışların, alışların bir düzene gelmesi. Yani işini doğru yapan ve meslek etiğine uyan herkesin karşısında biz saygı duyuyoruz., takdir ederiz ama oto piyasası herkesi ilgilendiren bir alan. 27 milyon araç var Türkiye’de. 26 milyon hane var. Her haneyi ilgilendiren bir konu. Belirsizlik ve dalgalı bir seyirdi. Burada haksız kazançlar çok büyük söz konusu oluyordu. Bu çalışmalarımızla hükümet olarak 2 ay, 2 buçuk ay içinde piyasayı normalleştirmiş olduk.
Bir de baktık ki bütün stoklar ortaya çıktı. 3 ay sonrasına, 6 ay sonrasına araç gelebilir derken şimdi 3 saat, 24 saat sonrasına araç teslim ediliyor. Bunlar güzel gelişmeler. Daha önemlisi fiyatlardaki köpük kalktı, fiyatlar geri gitti. İkinci elde fiyatlarda yüzde 15’e varan düşüşler var, aslında bu devam edecek. Birinci el sıfır araçlarda da yüzde 15, 20’ler arasında kampanyalarla indirimler yapılıyor.
Rekabet başladı. Oto piyasasında eylül, ekim, kasım ayları fiyat düşüşü anlamında önemli bir dönem. Bu açıdan piyasanın normale dönmesi, alıcılar için, satıcılar için artık anormal uygulamaların ortadan kalkmasını başarmak önemliydi. Biz bunu başardık. Hükümet olarak amacımız piyasaların regüle olması, düzenli işlemesi, fahiş kazanç ya da haksız uygulamalar yapmak isteyen stokçu, vurguncu, spekülatif uygulama peşinde koşanlara fırsat vermemek. Biz de bunu devlet gücüyle ve hükümet olarak yapmaya kararlıyız.
Kesilen cezalarla ilgili şunu söylemek istiyorum. Mesela 6 ay 6 bin kilometreden kaynaklanan cezalar sadece 2023’te 126 firmada 52 milyon lira, ilan kısıtlamasını getirdik, buna uymayanlarla ilgili olarak 253 kişi veya işletme 67,5 milyon lira, stokçuluk faaliyetiyle alakalı kestiğimiz ceza 102,5 milyon lira, 22 firma. Fahiş fiyat cezaları da 357 firma için 86 milyon lira olarak oto sektöründe bu cezalar kesildi. Affı zaten mümkün değil. Buradaki amacımız piyasayı durdurmak değil, kötü amaçlı eylemlere karşı caydırıcı önlem almak. İyiler, doğruyu yapanlar, bol kazansın, bizim onlarla ilgili bir şeyimiz yok, tam tersine biz ticaretin artmasını istiyoruz. Hem iç ticaretin artması için hem ihracatın artması için çalışan bir bakanlığız. O açıdan bu çalışma önemliydi.
Emlakta da etkisini gösterdi bu çalışmalarımız. Emlakta da satış fiyatlarında köpük büyük ölçüde kalktı. Şimdi bu sahte ilan yoluyla fiyat şişirmelerine karşı cezai ve caydırıcı tedbirler içeren yönetmeliğimiz 1 Kasım’da yürürlüğe girince piyasanın daha da gerileyeceğini göreceğiz. Bu noktada bir ekip kurduk. Bu ekibimiz çok sayıda ilanları takip ediyor, kısa süre içindeki köpürten fiyat artışlarıyla ilgili kontrollerini yapıyor. Bir iki güne kadar da onun sonuçlarını açıklayacağız.
Kiralar konusu Adalet Bakanlığımız, çünkü sonuçta mülkiyet hukuku, Borçlar Kanunu’nu ilgilendiren konu. Arz yönünden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ve vergisel boyut itibarıyla da Hazine ve Maliye Bakanlığımızın birlikte çalıştığı bir konu. Ama buradaki uygulama şöyle. Aynı oto veya daire fiyatlarında, emlak fiyatlarında olduğu gibi maalesef ilan siteleri ya da bu kayıt dışı emlakçılık yapan, vergi ödemeyen, kayıt dışı olarak interneti kullanan kişilerin fiyatı şişirdiğini görüyoruz. Bizim ilan uygulamalarımız emlakçılar arasında da sevinçle karşılandı. Dün Türkiye’deki motorlu araç satıcılarının, 70 bin firmayı temsil eden MASFED diye bir tepe kuruluşu var. 40 vilayetten başkanlarıyla beraber Ticaret Bakanlığı’na gelip teşekkür ettiler. ‘Sermayemiz eriyordu, adeta yok olmak üzereydik, hükümet olarak bizi kurtardınız, sektörü toparladınız. Hükümetimize, Ticaret Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz’ dediler.
Türkiye Emlak Komisyoncuları Müşavirleri Federasyonu da aradı onlar da ayın 16’sında bize gelecekler. Onlar da aynı şekilde bu uygulamaların yasal, kayıtlı, işini kayıtlı yapan, vergi ödeyen emlak müşavirleri açısından da çok olumlu bir düzenleme getirdiğini, hükümete, bakanlığa teşekkür etmek istediklerini ileterek ziyaret yapacaklar.
Kira konusundaki sıkıntı şundan kaynaklandı. Kentsel dönüşüm çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Şu ana kadar 2011’den bu yana 3 milyonun üzerinde bağımsız bölümün kentsel dönüşümü yapıldı. Bu büyük bir rakam. Kentsel dönüşüm için bir apartmandaki onlarca daireyi boşalttığı zaman, yaklaşık bir buçuk 2 sene sonra o apartmana geri dönecekler. O kadar daire sahipleri kiracı olarak dışarı çıkıyorlar. Bu önemli bir talep oluşturuyor.
İkincisi deprem felaketinden hemen sonra ki Elazığ, İzmir, Malatya gibi yerlerde de yaşandı. Depremin hemen akabinde kiralarda bir anda iki üç katı artışlar oldu. Bu Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminden sonra 13 milyon insanın yaşadığı 11 ilimizden başka şehirlere ciddi bir göç hareketi oldu, geçici de olsa. İnsanlar akrabalarının yanında 3-5 hafta barınabilir. Ondan sonra bir eve geçmek istiyor, kira talebinde bulunuyor. Böylece aşırı bir talep yükselmesi olunca bu noktada maalesef çok da yüksek aşırı fahiş kira ücreti talebi ortaya çıktı. Bu noktada hükümet olarak geçen yıl ve bu yıl 1 Temmuz itibarlıya yüzde 25 sınırlamasına gittik. Bunu da uyguladık, uygulatmaya da gayret ediyoruz. Bu konuda kiracıların yasal hakkıdır konutlarda.
İş yerlerinde ise normal TEFE TÜFE ortalamasıyla bu uygulama yapılıyor. Arz artırılarak bu noktada bir dengeleme yapılmaya çalışılıyor. Başka tedbirler konusunda da bu üç bakanlığımız ortak çalışmalara devam ediyorlar.