-
HABER7 / ÖZEL
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın“50+1 şartının değişmesi isabetli olur” sözlerinin ardından gözler bu konudaki hazırlıklara çevrildi. Bu şartın değişmesi için ise anayasa değişikliği gerekiyor. İYİ Parti’ye göre sistem tartışması doğru iken CHP ise tartışmalara kapıyı kapattı. AK Parti’de, aile ve başörtüsü düzenlemeleriyle birlikte mini anayasa paketinde yer verilmesi planlanan “50+1” değişikliğiyle ilgili ‘40+1’ ya da ‘en çok oyu alan seçilsin’ seçeneklerinin tartışıldığı belirtiliyor. Mevcut sistemi ve mevcut sistemin yerine gelebilecek seçeneklerin durum değerlendirmesini Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, Haber7 için anlattı.
Başkanlık sistemine ilişkin Amerika’dan örnek veren Prof. Dr. Fendoğlu, Amerika’da birinci derece seçmenlerin, ikinci derece seçmenleri seçerek ikinci derece seçmenlerinde istedikleri bir başkana oy verdiklerini ifade etti. Amerika örneği üzerinden konuşan Hasan Tahsin Fendoğlu, 276 oyu alan kişinin başkan olduğu sistemde yüzde elli şartının aranmadığını söyledi.
Yüzde 50+1 konusuna ilişkin konuşan Fendoğlu, “Bu sistem aslında bir Fransız sistemi ve yarı başkanlık sistemidir. Ama Türkiye’de durum ‘Yarı Başkanlık Sistemi’ değildir bizdeki sistem ‘Başkanlık Sistemi’ şeklindedir. Türkiye’deki başkanlık sistemi Fransa’dan alınıp monte edilmiş bir sistemdir. Bu sisteminde eksik yanları elbette var. Dolayısıyla bundan ayrılmakta büyük fayda var.” şeklinde konuştu.
“OY ORANI %1 OLAN KESİME MİT TESLİM EDİLİR Mİ?”
Yüzde 50+1 şartının arandığı sisteme ilişkin eleştirilerde bulunan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, %48’lik bir kesmin oy vereceği yer belli iken %1, %2 gibi kitlesi düşük kesimin ekstrem istekleri olduğu nedeniyle seçimlerin ikinci tura kaldığını örneklendirerek anlattı.
İkinci tura kalan seçimde ise %1, %2 gibi oy oranı olan kesimin Cumhurbaşkanı adaylarından birtakım istek ve taleplerde bulunduğunu söyleyerek “%48’lik kitlenin talepleri ne olacak” diye yorumladı. Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, 50+1 şartına ilişkin yaptığı açıklamada geçmişte yapılan seçimlerden örnek vererek, %1’lik kesimin MİT gibi önemli yerleri istemesinin sistemi zehirlediğini ifade etti.
YÜZDE 50+1’E SEÇENEKLER
50+1 şartının yerine konuşulan ‘40+1’ ya da ‘en çok oyu alan seçilsin’ seçeneklerini değerlendiren Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, ‘en çok oyu alan seçilsin’ seçeneğinin Türkiye gibi ateş çemberi ile kaplı bir coğrafya için daha iyi ve istikrarlı olacağını ifade etti. Konuya ilişkin belediye seçimlerinden örnek vererek, “Türkiye’de aslında belediye başkanlığı seçimleri de böyle. Çoğunluk sistemi diyoruz buna. En fazla oy alan belediye başkanı oluyor. Cumhurbaşkanı seçimi de böyle olsun. En çok oy alan Cumhurbaşkanı olsun. Bu daha pratik ve istikrar açısından son derece önemli.” dedi.
“YENİ BİR ANAYASA ÖNCESİ YOL TEMİZLİĞİ”
Yüzde 50+1 şartının değişmesini anayasa değişikliğine işaret olarak gören Fendoğlu, durumu ‘yeni ve sıfırdan bir anayasadan önce bir yol temizliği’ olarak yorumladı. Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, 24. ve 41. maddelerin meclise sunularak siyasi partilerin tutumlarına bakılacağını ve buna ilişkin olarak yol izlenebileceğini ifade etti.
Fendoğlu, “24. Madde de malumunuz baş örtüsüyle ilgili bunun bir ayrımcılık neden olamayacağı, başını örten ve örtmeyenin hiçbir hak kaybına uğramayacağı anlamında bir paragraf eklenmek isteniliyor. Teklif bu. Bir de 41. Madde, Türk ailesinin yapısı kadın ve erkekten oluşur şeklinde. Yani bunlarla beraber 50+1 meselesi de üçüncü bir teklif olarak sunulabilir.” dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞART MI?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemleri sonrası gündeme gelen yüzde 50+1 şartının anayasa değişikliğine muhtaç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Fendoğlu, anayasa değişikliği için 376 vekilin ‘evet’ demesi gereceğini vurgulayarak bununla beraber 399’a çıktığı zaman halkın referanduma gideceğini söyledi. Bu durumun anayasa değişikliğine işaret edildiğinin altını çizen Fendoğlu, sadece kanun değişikliği ile bu sorunun çözülemeyeceğini ifade etti.